İnsanın Ruhu: Fyodor Dostoyevski Kimdir?

Fyodor Dostoyevski kimdir sanabanabilgi

Rus edebiyatıyla yalnızca halkına değil, tüm insanlara hitap edebiliyor olması Dostoyevski kimdir sorusunu önemli kılıyor. 1821 yılının 11 Kasım günü, soğuk bir havanın kasıp kavurduğu ortamda  sorusu yanıt buldu. Çocukluğundan başlayarak yaşadığı acılar, kederler, sıkıntılar ve bunalımlarla büyüdü. Bir tarafında hasta annesi, diğer tarafında sarhoş babası vardı. Sonrasında annesini kaybedince yatılı okulun yolunu tuttu. Ordu aslında bir kurtuluş için en güzel fırsattı. Ancak şansızlıklar ya da kaderin cilvesi peşini bırakmadı.

Esaret Yılları

İlk kitabını 1846 yılında yazarken “İnsancıklar” ilgi görmedi. Umudunun kırılması ise politikaya ilgisini oluşturdu. Ancak herkes daha Fyodor Dostoyevski kimdir diye sormadan iftiralar ayyuka çıktı. Ardından komplo sonucunda kendisini tutuklanmış buldu. 1849 yılında devlete karşı işlenmiş suçlara karıştığı iddiaları vardı. 4 aylık hapishane esaretinde kendisini aradı Dosto. Kurşuna dizilme cezası alırken son anda affedilmesi ise bambaşka bir boyuta taşıdı onu. Ardından dört yıl kürek cezasını çekti. Sonrasında dört yıl boyunca hapis hayatı için Sibirya’nın en kötü yerine gönderildi. Onun için Omsk Cezaevi bir başlangıçtı ve kişinin ruhuna dair çatışmaları burada başladı.

Özgür Yaşamı

Subay olması ve özgürce Petersburg hayatını yaşaması ise eserlerini ortaya koyması için zemindi. 1859 yılında başladığı özgür hayatında Ezilenler, Ölüler Evinden Anılar, Yeraltından Notlar için fırsat buldu. Ardından 1866 yılında kaleme aldığı “Suç ve Ceza” çıktı ortaya.

1881 yılında ise ciğer hastalığından dolayı hayatını kaybetti. Devlete hain suçlaması ve devam eden baskıların yıpratması ağırdı. Ancak her şeye rağmen ortaya koyduklarıyla büyük bir aydınlanma sunan Rus yazarı 30 binden fazla seveni uğurladı. Dünya edebiyatı içerisinde en çok okunan ve insanları en çok etkileyen yazarların başında gelmeye devam ediyor.

Fyodor Dostoyevski Temaları

Ruhsal çöküntü, suç, umut, cezalandırma, çatışma gibi kelimelerin belki de anlam kazanması Dostoyevski ile oldu. Kendisine dair çocukluk anılarına baktığımızda “baba” ile çatışması bulunur. Sarhoş ve ilgisiz bir babanın oğlu olmanın acısını yaşar. Freud, Dostoyevski olmasaydı psikanaliz bir süre daha beklemek zorunda kalacaktı, sözüyle buna değinir. Babasına duyduğu öfke ve nefretin yansımalarını içinde hisseder ünlü yazar. Sinirsel kökenli bir hastalığa sahip olduğunu ise Freud açıklar. “Babamın ölümünde hiçbir müdahalem yok, yine de kefaret ödemeye hazırım,” cümlesiyle birçok şeyi açıklar. Babasının her gün ölmesi gerektiğini düşünür. Bunu isteyerek depresyonlar yaşar ve sara nöbetleri bu şekilde ortaya çıkar.

Hüzün Suçu

İçerisinde yaşadığı duygusal değişimler hiçbir zaman peşini bırakmaz. Fyodor Dostoyevski kimdir sorusuna insan ruhu cevabını vermemiz buradan gelir. 50li yaşlarda bile karamsarlık ve ağırlık içerisindedir. Eşine, sanki bir suç işlemiş gibi kötü hissediyorum kendimi demesi de bunu ortaya koyar.

İnsana Dair

İftiralar, komplo sonrası yaşadıkları ve giderek içine kapanan bir kişi. Baştan sona süregelen acımasızlıklar abidesi yazarı her yönüyle etkiler. Sahip olduğu en etkili silah ise yaratıcılık gücü ve düşünceleridir. Ecinniler isimli eserinde bir çocuğa tecavüz edilmiş olmasını bile kendine yorar. Sırf bu durum yüzünden suçladığı kişi kendisinden başkası değildir. Yarattığı karakterlerin suçunu bile üstlenmesi ise kader anlayışını gösterir. Yarattığı insanlara baktığımızda zavallı çocuklar ve fakir insanlar bulunur. Bununla birlikte yine ses çıkarmayan bir anne figürü vardır. Hasta annesinin babasına köle olmasını gösterir. Yaşadığı evden izler taşıyan eserlerinde hep insanın kader karşısında boyun eğmesini anlatır.

Suç ve Ceza’nın Ahlak Yapısı

İnsanın kaderci olması ya da ezilenlerle ilgili meselelerini görev kabul etti Dostoyevski. Ayrıca aşağılama, küçük görme ve öteleme durumlarını cehennemlik davranış kabul etti. Bununla birlikte alçakgönüllü insanları kutsadı. Zorlu hapis hayatından sonra kaleme aldığı Suç ve Ceza ise tam anlamıyla ahlak anlayışını gösterdi. Tüm insanlık için kaleme alıp bireysel ve vurdumduymaz insanların ne kadar kötü olabileceğini gösterdi. Bireysel bencilleşme çerçevesinde kuram sahibi olan Semyon Zaharoviç başta olmak üzere hepsini eleştirme yolunu seçti. Hep acı ve ama, farklı bakış açılarına sahip karakterleri yaratması da sanatından ileri gelir.

Etkilediği Önemli İsimlerden Mesajlar

Yung ile arasına mesafe koyan Nietzsche, birçok kere psikologları eleştirmesiyle ünlüdür. Buna karşın gerçekten bir şeyler öğrendiğim bir psikolog varsa o Dostoyevski’dir, demiştir. Albert Einstein ise bana bütün bilim insanlarından daha fazlasını Dostoyevski tek başına verdi, demiştir. Bu gözle bir kez daha Fyodor Dostoyevski kimdir sorusuna yanıt aramaya devam edelim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir