1884 yılının son günlerinde Üsküp’te doğan ve sonrasında öncü şairlerden olan Yahya Kemal Portresi hazırlamak oldukça zor. Cumhuriyet Dönemi Türk şiiri için birkaç önemli şairden biri. Ayrıca bir mütefekkir olmasının ötesinde diplomat kişiliği de vardı. Siyaseti de son derece iyi kullanan şairle ilgili birçok dedikodu da var. Bunlar arasında Nazım Hikmet’in annesi Celile Hanım meselesi ilk sıralarda geliyor. Ancak üniversite özelinde yaşadıkları, Atatürk ile olan diyaloğu ve çok daha fazlası da var. Bununla birlikte farklı kaynak ve isimlerin aktardıkları da önemli belge niteliğine sahip. Şüphesiz ki en başarılı sanatçılarımızdan olan Yahya Kemal’in daha insani daha bireysel yönüne göz atacağız. Burada belirtilen hususların sanatçı kişiliğine herhangi bir zararı olmadığı gibi eleştirel yönü de bulunmayacak.
Asalak Yahya Kemal İzlenimi
İstanbul Üniversitesi ve sonrasında Sorbonne mezunu olan Yahya Kemal için kaynaklar oldukça fazla. Söylentilerin ötesinde tanık beyanlarını esas almak çok daha iyi olacak. Burada öne çıkan eserlerin başında ise Mina Urgan’ın Bir Dinozorun Anıları isimli kitabı geliyor. Burada birçok önemli yazarla ilgili bilinen gerçekler sade bir dille yer alıyor. Yahya Kemal için asalak kelimesini kullanan kişi de Urgan’ın ta kendisidir. Bunun nedeni olarak ise ömründe doğru dürüst hiç çalışmamasını belirtir. Elçilik göreviyle birlikte birçok mekanda ücretsiz kalması söz konusuydu. Ayrıca Kıbrıslı Yalısı da onun için yemeklerin yendiği bir yerdi. Park Otel’de uzun bir dönem bedava kalan Beyatlı, birçok işi için para vermekten de imtina eden birisiydi. Birçok işini kolay yoldan şartlara uygun olarak yerine getirmişti. Özellikle siyasi kimliği de buna müsaitti. Parti üzerinden yaptıkları da bedava bir hayatı beraberinde getirdi.
Şahane Tembel Yahya Kemal
Mina Urgan tarafından beyan edilen bu hususların gerçekliği oldukça yüksek. Ancak yine de bazı yerlerde kişisel görüşleri hâkim. Hiçbir zaman sevemediği Yahya Kemal ile aynı evde yaşamışlığı da var. Kilolu insanların canı yakın olmasından örnekler verdikten sonra Yahya Kemal’in ne kadar itici birisi olduğunu anlatır. Sağlığını düşünme adına yaptığı diyet programlarını anında bozması da hiçbir yemek masasında nazik olmaması da şikayet konusu olmuş. Yahya Kemal’in en yakın arkadaşı olan Yakup Kadri ise “şahane bir tembel” ifadesini kullanmayı uygun gördü. Buradan da anlaşılacağı üzere hayatını daha tembel ve bir o kadar çabasız geçirdi Beyatlı.
Tüm bu sıfat yakıştırma işleri hiçbir zaman son bulmadı. Devamlı olarak Beyatlı ile ilgili var olan analizler süregeldi. Onlardan bir tanesi de korkak olmasıydı. Her ne kadar öğretim üyeliği ve siyasi geçmişi olsa da Nazım Hikmet’in annesine olan aşkı devam etti. Burada engelleyici olan husus ise korkaklığı oldu. Uzun süreli fırtına aşkın vuslatla sonuçlanmamasını buna bağlamak mümkündür. Çünkü Nazım Hikmet’in hükümet kesiminde sevilmemesi söz konusuydu. Ayrıca muhalif yönüyle de düşman kabul edilmesi bir oldu. Baskılar altına alınması ve sıkıntılar çekmesiyle ailesi de zarar gördü. Böyle bir adamın annesiyle ilişki yaşamak elbette ki kolay değildi. Yahya Kemal de kolay olanı seçerek bu sevdadan vazgeçti.
Son derece cimri, bencil, kaskatı sıfatlarını Yahya Kemal için kullanan Mina Urgan, bu konuyla ilgili de yazdı. Celile Hanım’ın yaşadığı aşk şüphesiz ki büyüktü. Kocasından ayrılma sebebi doğrudan Yahya Kemal’le evlilik rüyasıydı. Ancak “küçük burjuva” hareketleri yapan Beyatlı, çoktan vazgeçmişti. Darülfünun Müderrisi olduğu bir dönemde böyle bir skandalın içine girmek istemedi. Bununla beraber anlatılan olaya göre Celile Hanım ile Galata Köprüsü’nde karşılaşmıştı. O sıralar Nazım Hikmet, açlık grevi kararı alır. Bundan dolayı Celile Hanım, imza toplayarak oğlunu kurtarma macerasına girişir. Destek için yardımlar topladığı sırada Yahya Kemal ile karşılaşır. Ancak eski aşkını gören Beyatlı, göz göze gelmesine karşın yanına gitmez. İmza vermemesi de korkaklığı olarak açıklanır.
Atatürk Sevgisini Gösteren Sahne
Mustafa Kemal Atatürk’ün en yakınındaki isimlerden birisi kuşkusuz Falih Rıfkı’ydı. Mina Urgan’ın üvey babası olması hasebiyle önemli bir kişilikti. Doğrudan anlattıklarına göre Yahya Kemal’in Atatürk ile olan bağı kuvvetliydi. Mustafa Kemal’in ayaklarına kapanan tek bir kişi Yahya Kemal oldu, sözleri bunu açıkça gösterir niteliktedir. Belki de neler başardığını çok iyi anlamış sanatçıların başında geliyor.
Yahya Kemal Beyatlı son derece iyi bir şair olmasının ötesinde Türkçe kullanımıyla da alkış almaya devam ediyor. Sanatçı kişiliğine hiçbir şekilde etkisi olmayacak bu hayatı yine de görülmeye değer.