Hemen herkes için utanma duygusu nedir? Sabahın erken saatlerinde gazeteyi eline alınca şok geçirdi insanlar. Kırmızı renklerle ve büyük puntolarla yazıyordu en baş köşede. “Son çıkan Kanun Hükmünde Kararname ile utanma duygusu artık yok, özgürüz ey halkım,” başlığı vardı. Ardından televizyonu açıp ayrıntıları merak ettik. Sonrasında neler olduğunu bizzat gözlerimizle gördük. Yaşayarak öğrenmenin ne demek olduğunu o saatlerde idrak ettik. Merdivenlerden hızla koşarak inen insanların kahkahaları inletti apartmanı. Çünkü artık utanma duygusu yoktu azizim. İnsanlar rahatsız olur mu ya da yaptığımız ayıp mı diye düşünen kalmamıştı.
Özgürce Yaşama Anlayışı
Meydanlarda toplantı utanmanın bihaber insan kalabalıkları. Giderek de çoğaldı zavallı kabul ettiğim insan müsveddeleri. Ellerinde flama ve bayraklarla günü kutlamaya erken saatte başladılar. Bununla birlikte polis arabaları da eşlik etti bu kalabalık güruha. Artık korkmadan ve çekinmeden yaptıkları şeyler meşru zemine oturmuştu. Çünkü koruma kalkanı olarak kullanabilecekleri bir durum oluşmuştu. Yıllardır göstererek yaptıkları her şey için hakkımız demeye başlamışlardı bile. Azgın bir kalabalık gezi alanlarını tarumar etmiş, kızgınlıklarını ve öfkelerini kusmuşlardı zamanında.
Toplum içerisinde tüm ahlaksızlıkları yapabilir, doğayı kirletmeye devam edebilir olmanın sevincini yaşadılar. Ayrıca denize sigara atma konusunda da daha rahat olacaklar. Bununla birlikte tanıdık bularak iş sahibi olmanın getirdiği utanma riski de ortadan kalktı. Ayrıca kariyer yaparken haram olduğunu düşünmenin de gereği kalmadı. Çünkü artık utanma duygusu yoktu. Bunları yaparken gülüşmeler olması da bir trajedi habercisi değil mi sence? Nerede insanlığı kurtaracak insanlar diye çırpınmanın zamanı gelmedi mi?
Utanma Duygusu Nedir Ki?
Toplumları bir arada tutmaya yarayan ve belki de insanları manevi anlamda frenleyen bir duygudan bahsediyorum. Evet, bunu yazarken bile insanları hayal ederken utanıyorum. Fıtrat meselesi olduğuna dair inançların olduğunu da biliyorum. Ancak onlar yapamıyor bunu azizim. Hayır, yapmıyorlar. Çünkü domuz gibi başladılar yemeye birbirilerinin etlerinden. Üstlerine basarak geçmeyi ilke edinmiş insanlara neler anlatıyorum ki? Güçsüz olmanın acı bir şey olduğunu biliyorlar. Sonrasında düşünüp güçsüz olmamak için her şeyi yapıyorlar. Ardından ben güçlüyüm diyerek zayıfları eziyorlar. Hak yemenin bu kadar kolay olabileceğini idrak edememiştim. Evet, suçluyum bu konuda. Düşünememiştim. Ancak yine de bütün suç benim olamaz değil mi?